limon soslu dana eti: mmmm.....

Akraba sayılır bu tabak. Her Pazar günü annem bu yemeğin kokusuyla uyandırırdı bizi. Dana eti sote edildiği zaman, tencereden çıkan koku bir alarmın sesinden güçlü olabiliyor. Hiç zor olmazdı yataktan kalkmak; zarif kokusu yumuşak bir günaydın öpücüğü gibi hissetirirdi kendisini. Yıkanmadan koşa koşa mutfağa giderdik kardeşimle ve annemi tencerenin başında bir kadeh şarap yuvarlarken sabit Pazar misafirlerimizle sohbet ederken yakalardım. Ha, uyandınız mı? diye sorup etin parçalarını sote etmeye devam ederdi. Off, yine bu aşamaya mı denk geldik, pişmesi daha çok var diye düşünüp mahvolurduk.


Bu sefer misafirim Yunan'dı ve özellikle bu yemeği istedi benden. Hem kendisi sevdiği için, hem de Türk sevgilisine Yunan mutfağından garanti bir tabak tattırmak istediği için.Yakında gelin olacak ve kayınvalidesine oğluna aç bırakmayacağını kanıtlaması gerekiyor da bir yandan. Off, evlenmenin niye her şeyi bu kadar zor? Bir sürü kanıt toplayıp birlikteliği yasal haline getiriyoruz, fakat asıl korunmansı gereken malzeme sevgi olduğunu unutuyoruz. Ve çok uzattığım için az kaldı danacığımızı yakıyordum. Hemen soğanları atalım!



Fakat baştan alalım; etinize başınızı döndürecek bir tat vermek istiyorsanız, küçük kesikler atıp sarımsak parçalarını sıkıştırın, sonra sote edin.Tuz ve taze karabiber atmayı unutmayın. Evdekiler etrafınızda dolaşmaya başlarsa onlara yüz vermeyin, etinizin yanma tehlikesi var. Renk almış sanki deyince soğanları da ekleyin ve 2-3 dakika sonra limon suyuyla söndürün! Limonun iktidarına oy veriyorsanız, 2-3 tane ile tatmın olursunuz, yoksa 2 tane limon gayet limoni bir mutluluğa yeter ve artar. Şimdi en saf zeytin yağınızdan bir küçük su bardağı doldurun ve tencereye dökün. Limon suyun üstünde ne kadar mükemmel durur değil mi? Nerdeyse işimiz bitti yeter ki etinizin görüntüsünü ancak kapatacak suyu da eklemeyi unutmayın. Ve tabağın asıl sırrına geldik; ateşi kısıp dolu dolu 2 saate pişirilmesine izin vereceksiniz. Hadi, artık kadehinizi doldurup sohbetinize devam edebilirsiniz. Yalnız ara sıra tencereyi kibarca çalkalamayı ve gerekirse su eklemeyi ihmal etmeyin.



Sade tabaklar gerçekten garantilidir, ve özellikle bu tabağımıza neredeyse her damat yakışır. Hardallı patates fırında, klasik sevilen pilav, ya da patates kızartması, annemin en çok tercih ettiği garnitürlerdendi. Bana sorarsanız, damağınıza bırakırım, ya da hepsinden az yaparım.Valla yaparım!

0 comments:

Powered by Blogger.